Merhaba,

Eskişehir’de, sevgi ve aşk dolu bir aileye geldim.
Memur bir ailenin çocuğuyum. İlk ve orta okulumu Kütahya’da okudum.
İyi bir üniversite kazanabilmek dileği ile Bursa Kız Lisesi’nde yatılı okumaya gittim.
Bursa Kız Lisesi hayatımda duygusal anlamda en zorlandığım dönem olsa da hayatımla ilgili duruşumu oluşturdu.

1.Dileğim kabul oldu! Sevdiğim şehir Ankara’da güzel bir üniversite olan Hacettepe Üniversitesinde Beslenme ve Diyetetik Bölümünü  kazandım (1994).

3.sınıfa geldiğimde hastanede staj yaparken verdiğim bir şeker hastalığı eğitiminde “Allah razı olsun kızım” diyen bir amcanın sözüyle, niye bu bölümde olduğumu, bu mesleğin, hayattaki varoluş amacımla ne kadar örtüştüğünü, varlığımın birisine yardımcı olabilmesinin beni ne kadar tatmin ettiğini o zaman anladım.

Daha sonra 4.sınıfta işletme dersinin son sınavında “Kendi işletmenizi kurun” sorusuna verdiğim yanıtla hayatımın 100’ünü aldım. İşte  O gün kendi işletmemi kurmaya karar verdim (2.dileğim).

Hareketli kimliğim nedeniyle son stajım olan Mutfak Diyetisyenliği alanını sevdim. Staj yaptığım işletmedeki yoğun isteğe dayanamayıp :) orada meslek hayatıma başladım.  Yemek şirketlerinde Diyetisyen, Proje Müdürü ve İşletme Müdürü olarak çalıştım. Çok keyif aldım…

Günün birinde farkettim ki artık kendi işyerimi açmanın zamanının gelmişti. Mezun olduktan sonraki dönemde yemek şirketlerinde çalışsam da kendimi geliştirmek için sürekli eğitimlerime devam ettim. Mesleki eğitimlerime ek olarak Satış Eğitimi, Müşteri ve Personel İlişkileri ve Yönetimi, İletişim gibi Kurumsal Eğitimleri ekledim (CV için tıklayınız).  Eğitimlerimde en çok ilgimi çeken Çocuk Beslenmesi, Sporcu Beslenmesi ve Obezite olmuştu. Gereken tüm eğitimlerimi tamamladıktan sonra 2003 yılında  kendi işyerimi açtım.

O günden bugüne;
beslenmeyi öğrenmek isteyenler geldi,
zayıflamak isteyeneler geldi,
şişmanlamak isteyenler geldi,
çocuklar geldi,
kilo konusunda takıntılı olup kendini hasta edenler geldi…. :)
Birlikte güldük birlikte sevindik,
“Mutluluk Dansı” yaptık “Çak” yaptık (hi5),
Birlikte ağladık birlikte dertleştik,
Yemek yapmayı konuştuk,
Sporu konuştuk,
Huzuru sevgiyi ve güzelliği konuştuk…

Mesleğimde olgunlaşırken hayatımda da olgunlaşıyordum.
Yogayla tanıştım,
Trekking yaptım,
Dans eğitimi aldım,
“Hayatta nasıl mutlu oluruz?” sorusuna cevap arayan insanlarla beraber sohbetlere ve kişisel gelişim seminerlerine katıdım,
Yaşam Koçu oldum.

Yıllarca deneyim kazandığım  mesleki penceremden baktığımda çoğu hastamın tek başına sağlıklı yaşam tarzını hayatına geçiremediğini ve kilo verdiği halde formunu koruyamadığını gözlemledim. Bir çoğunun hayatlarında mutsuz olduklarını, tatmin duygusunu yemekle sağlamaya çalıştıklarını, hayatlarına hareketi sokamadıklarını, bilgi eksiklikleri olduğunu ve öğrenilen bilgiyi kilo verdikten sonra uygulamadıklarını, iç motivasyonlarının düşük olduğunu ve sürekli desteğe ihtiyaçları olduğunu farkettim.

Hastalarıma her zaman “Sağlıklı Yaşamı” anlatmaya çalışıyorum. Yaşamın içinden sadece diyeti cımbızla çekip alamayacağımızı, çünkü “Sağlıklı Yaşam” denilen kavramın hayatta yaptığımız her şeyi kapsayan bir bütün olduğu gerçeğine yürekten inanıyorum.  Bu projede en önemlisi  hastalarımla beraber bu etkinliklere katılıyor, odaklandığımız başarıya ulaşmak için birlikte çalışıyor ve  “Sağlıklı Yaşamı” hayatımıza uygulamak için berberce mutlu bir yolculuğa çıkıyoruz.

Bu projede “Sağlıklı Yaşamı” hayatında gerçekleştirmek isteyen herkesi aramızda göremekten kıvanç duyarız.

Teşekkürler,

Şule İskender